Hindistan – Monsooned Malabar A
Geçmişte Hindistan'dan Avrupa'ya ahşap kutular içinde giden kahve çekirdekleri "şanslı bir talihsizlik" sonucu Muson aylarında uzun süre neme maruz kalır. Bu süreçte aroması, yapısı, rengi tamamen değişen çekirdekler şaşırtıcı bir şekilde beğenilir ve tekrar talep edilir. Bunun üzerine hasat sonrası işlemlere "monsooning" denilen proses eklenip, kontrollü şartlarda kahve çekirdeklerinin nemli ortama maruz bırakılması işlemi gerçekleştirilir. Monsooned çekirdeklerin asiditesi oldukça düşükken; gövde, baharatsı ve yoğun aromalarla kendini belli eder. Bazıları tarafından kusurlu bir proses olarak görülür ve eleştirilir, bazıları ise bu yoğunluğu ve aromaların farklılığını takdir eder... Peki siz hangi taraftasınız?
Muson kahveler gerçekten bir farklı bir türdür. Farklı tatları ve düşük asiditesi ile tatsal açıdan zengin bir nüans oluşturur. Tutarlılığı sağlamak ve kusurları gidermek için yetiştiriciler tarafından yıkanmış (veya “ıslak işlenmiş”) çoğu yüksek dereceli özel kahvenin aksine, muson çekirdekleri, muson mevsimi boyunca Hindistan’ın batı sahilindeki depolarda istiflenir.
Küba – Cafe Cubano
Küba kahveyle ilk defa 1748'de tanışır. Yetiştirici bir ada ülkesi olan Küba'nın en yaygın kahve yetiştirici bölgesi adanın güney sahil şeridindeki Sierra Maestra sıradağlarıdır. Mineral madde açısından oldukça zengin topraklara sahiptir ve genellikle 1000-1200 metre rakımda kahve yetiştirilir. Yetiştirilen varyete çoğunlukla Typica veya Bourbon olarak sıralanabilir.
Bir ada kahvesinin şaşmaz niteliklerine sahip Küba kahvesini asidite bakımından suskun fakat gövdesiyle öne çıkan bir kahve olarak tanımlayabiliriz. Henüz denemeyenlerin denemesini tavsiye ederiz.